Sanatsal pratiği, dijitalden analoğa uzanan melez bir üretim sürecini kapsar. Fotoğrafla başlayan yolculuğu, zamanla karanlık oda deneyleri, alternatif baskı teknikleri ve dijital iş akışlarını içeren çok katmanlı bir keşfe dönüştü. Işık ve gölgeyle kurduğu görsel diyalog, işlerinin temelini oluştururken, kompozisyon, ritim ve yüzey üzerine düşünceleri üretim sürecini şekillendiriyor. Belirli bir temaya bağlı kalmaksızın, çoğu zaman sezgisel bir yönelimle hareket eder. Zamana, belleğe, bedene ve mekâna dair sorular üretimimin temelini oluşturuyor; doğa, hayvan ve manzara gibi imgeleri dönüştürerek görünür olan ama görünmeyenleri ortaya çıkarmayı hedefliyor. Geleneksel analog tekniklerle yapılan deneysel baskılar, özellikle tekillik ve tekrar edilemezlik kavramlarına duyduğu ilgiyi yansıtır. Bu bağlamda üretimi, hem teknik hem de düşünsel anlamda sınırları bulanıklaştırmayı hedefler. Fotoğrafın belgeyle olan ilişkisini sorgularken, görünene sıkışmayan, katmanlı bir anlatım arayışındadır.